Sayfalar

3 Ağustos 2010 Salı

Soğuğun Masalı


“ Bana bir şeyler anlatsana…” dedi yanında oturan çıplak adama dönerek gözleri yarı açık genç kadın, devam etti “durup dinleme fırsatım olmadı hiç, hep anlattım. Dinlemek istiyorum.”. Adam kadına baktı gülümseyerek, kadının saçlarını okşamaya başladı, ağzını açmıyordu, anlatacağı hiçbir şey yoktu. Genç kadın, saçlarının arasındaki eli tuttu, yüzüne getirdi, kokusunu içine çekip öptü, uykulu gözlerini açıp adama baktı, “ anlatacak bir şeyin olmadığını düşünüyorsun değil mi yine? Hiçbir zaman olacağını düşünemeyeceksin ki zaten” dedi gülümsedi ve yine anlatmaya başladı.

"Bundan çok yıllar önce uzak diyarlardan birinde kocaman bir savaşın içinde güzel bir kız çocuğu yaşarmış. Kız o kadar güzelmiş ki o cehennemin içinde onu gören kendisini cennette sanırmış. Saçları şelaleye, gözleri zümrütlere benzermiş, kokusuysa insana umut verirmiş. Başka bir yere doğsaymış bir prenses olabilirmiş, herkes bunu söylermiş keşke annesi rahminde bir bomba taşısaydı da bu kızı buraya doğurmasaydı derlermiş. Bu güzel kız, doğarken annesinin canını, kanını, bütün güzelliğini almış derken daha çok küçükken babası ona masallar anlatırken üstlerine bombalar yağmış. Babası durmamış, açlıktan ölen insanların arasında kızını masallarla doyurmuş. Babası anlattıkça kızı büyümüş, güçlenmiş, güzelleşmiş. Her güzellik yanında kötülüğü de getirirmiş. Günlerden bir gün…"


Kadın sustu. Adam heyecanla masalın devamını bekliyordu. Kadın masalı yarım bırakıp devam etti sözlerine “ Babam bana hiç masal anlatmadı, fakat babalar o kadar çok şey bilir ki istediği zaman anlatabilir.” Tekrar adama çevirdi yüzünü, “ kızın olsaydım bana masal anlatır mıydın?”. Adam gülümsedi, kafasını salladı. “ Babam olsaydın, beni hiç bırakmazdın değil mi?” adam tekrar salladı kafasını. “Sana baba demeyi o kadar çok isterdim ki… Fakat babalar çocuklarını hiç terk etmezler.” Adamın söyleyecek hiçbir sözü yoktu, kadın sustu. Adam, masalın devamını merak ettiğini söyledi, “anlatmayacak mısın?” dedi, kadın adama bakıp gülümsedi, “ sen bu masalı zaten biliyorsun.” dedi. Adam sustu. Kadın yatakta doğruldu, adamın dudaklarına bir öpücük kondurdu. “ Bu gece yanımda uyur musun?” diye sordu. Adam hep yaptığı gibi kafasını salladı. Kadın, adamın göğsüne yüzünü gömüp huzursuzluk içinde uyudu.

berfinbinbir

03.08.10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder