Sayfalar

13 Ocak 2011 Perşembe

Mektup



Bayım, sizi ilgi ve sevgiyle takip ediyorum. Yaptığınız her şey hayatıma bir yenilik katıyor; benim için değerlisiniz. Keşke aklınızdan geçenleri söylemek için hiç vakit kaybetmeseniz de köklü bir yenilik yaşasalar, benim gözlerim ve sizin sözleriniz. Size bu mektubu yazarken, sizi hiç görmemiş ve tanımaya çalışıyor olmayı dilerdim fakat sanıyorum daha önce birbirimizi gördük ve birkaç kez konuşma fırsatı bulduk, hatta hatırlıyor musunuz bilmiyorum size bir kutu vermiştim ve sonra birbirimizi bir daha gör(e)memiştik. Sanırım o güzel, çok renkli kutunun içinde benim gördüğüm, sizin göremediğiniz ya da sizin gördüğünüz ve benim göremediğim bir daha görüşmemizi engelleyecek bir şeyler vardı, tam hatırlayamıyorum affedin. Umuyorum içinden çok şık bir hediye çıkmasını beklemiyordunuz, sizi böyle yanıltmış, böyle üzmüş olmak istemem doğrusu. İtiraf etmek gerekirse bu kutuyu size verip vermemekte çok kararsızdım ilk konuşmamızda, sanırım sandığımızdan daha ayrıydık. Fakat bir an için umut ettim; aynı şeyi görebiliriz diye baktığımız herhangi bir şeyde, bazen görmediklerimizi birbirimize gösterebiliriz diye, üzgünüm.
Bu bir hayran mektubu değil bayım, sizi küçük düşürmeye uğraşan bir mektup hiç değil.
Bazen ölmüş olabileceğinizi düşünüyorum biliyor musunuz? Sesinizi o kadar az duyuyorum ki… Umarım ölmemişsinizdir bayım, umarım geriye dönmemişsinizdir, umarım eskisinden daha iyidir sağlığınız…
Bu aralar sık sık tren seyahatlerine çıkıyorum biliyor musunuz? Ve yine bu aralar denizlerden biraz korkuyor, onlara uzaktan bakıyorum. Bir trene atlayıp raylar boyunca gitmeyi, denizin ıslattığı toprak yollara inmeyi düşünüyorum ve şehirlerimize uzak bahçeye tekrar tırmanmayı. Benimle gelmeniz hoş olur diye düşünmüştüm bir dönem fakat bir bahçe iki kişi için daha tehlikeli olabiliyor çoğu zaman. Birkaç cümlenizi alacağım yanıma giderken ve kendi cümlelerimle geri döneceğim kalabalık şehirlere, banliyö trenlerini aksatmayacağım.
Eğer atmadıysanız kutuyu bir kez daha açıp, yayılacak notaları takip etmenizi isteyeceğim sizden, tabi zor olmayacaksa.
Dilerim güzel bir yaşamınız olur, dilerim güzel yaşamlarla buluşursunuz.
Hatırlayacağınızı umduğum Herhangi bir Kimse

9 Ocak 2011 Pazar

Sevgili Baylar;

"Ubi tu Gaius, ego Gaia"

Felsefenizin yamaçlarından yüzüstü düştüğüm bu toprak
Artık sudan alabildiğine uzak ve bir tek elma yetişmez sizi kandıracak
Uzaklaşıyoruz madem bu coğrafyadan, herhangi bir duraktan
Atlayacağım otobüse fakat son bir sorum olacak…
Burada bu sivil savaşın zencisi olacak kim kalacak?

berfinbinbir
10’ocak’11// 02:14 // Samatya